The Seventh Seal, (Swedish: Det sjunde inseglet) 1957
*
-Olabildiğince açık konuşmak istiyorum ama kalbim boş. Bu boşluk yüzüme tutulan bir ayna gibi. Kendimi görüyorum. İçim korku ve tiksintiyle doluyor. İnsanlara karşı duyarsızlığımla kendimi çevremden soyutladım. Şimdi bir hayaletler dünyasındayım. Rüyalarım ve hayallerimde tutsak kaldım.
-Yine de ölmek istemiyorsun?
-Hayır, istiyorum.
-Neyi bekliyorsun?
-Bilgi istiyorum.
*
-Kendimize inancımız yoksa başkasına nasıl inanç duyabiliriz? Benim gibi inanmak isteyen ama yapamayanlara ne olacak? Ya inanmayanlar? İnanamayanlar? İçimdeki Tanrı’yı neden öldüremiyorum? Onu kalbimden atmak istememe rağmen neden alçaltıcı ve acı verici şekilde içimde yaşamaya devam ediyor?
*
-Tanrı’nın elini uzatıp kendini göstermesini, benimle konuşmasını istiyorum.
-Ama o suskun.
-Karanlıkta ona sesleniyorum ama sanki hiç kimse yok.
-Belki de kimse yoktur.
-O halde yaşam korkunç bir şey.
*
-Bu sabah ölüm bana geldi. Birlikte satranç oynuyoruz. … Bütün yaşamım nafile bir arayıştan, avarelikten, anlamsızca konuşmalardan başka bir şey değildi. Kızgınlık ya da sitem duymuyorum çünkü çoğu insanın yaşamı benim ki gibi. Ama kalan süremi anlamlı bir işte kullanmak istiyorum.
-Onun için mi ölümle satranç oynuyorsun?
1 yorum:
'Bilgi istiyorum'
Bilgi nasıl dindirebilir ki ıstırabı! Anlayamıyorum...
Yorum Gönder