Kendini mutlak özne, kalan her şeyi/herkesi nesnesi olarak gören zihin, şüpheyi kendinden gayrısına gösterip; Öznesinin Diktatörlüğünde yalnız kendi hükümleriyle hüküm sürer. Kendinden, kendine dahil her şeyden şeksiz şüphesiz emindir.
Şüphe, Öznenin Diktatörlüğünü yerle bir eden ordusuyla çıkagelir. Şüphe, özneyi nesneye çeviririr birden. Hükmünü kaybeder özne. Özne sonsuz kişiliklere bölünür. Hükümsüzdür artık tüm hükümleri.
Peyami Safa "zekânın en sivri noktası şüphe ve tereddüttür" derken haklı. Şüphe; şüphe(yi) edenden, şüphenin kendisinden dahi şüphe etmektir. Öznesini, nesne edebilip her şeyine şüpheyle bakanda eminlik kalır mı?
Kibir, şüphe etmez. Varlığından, varoluşundan, var ettiklerinden öylesine emindir. Aptallığın süslü bir formudur bu yüzden. Ve hepimiz eminliğimiz şiddetinde kibirli; kibrimiz şiddetinde aptal davranabiliyoruz bazen.
3 yorum:
Dürüst olmak gerekirse yazdıklarını baştan sona 3-4 kez okudum. Anlaması, manasına ulaşabilmek zor. Bir o kadar da derin.
Sanki bir psikoloji kitabı okuyormuş gibi hissettim. Hele şu cümlenizi ayakta alkışlıyorum: " Şüphe; şüphe(yi) edenden, şüphenin kendisinden dahi şüphe etmektir. " Böylesine bir yazı yazabiliyor olmanız gerçektende kaleminizin ve donanımının çok güçlü olduğunun bir neticesi.
Kaleminize ve yüreğinize sağlık. Saygılarımla. Vesselam...
Yazını okuyunca Peyami Safa'nın Bir Tereddütün Romanı kitabı
geldi. Tekrar okumalıyım.
Pelinpembesi;
Peyami Safa'ya gereken değerin hala verilmediğini düşünüyorym, müthiş bir ruh tahlilcisi, kadın karakterleri de çok iyi özellikle. Bu vesileyle iyi olur bence de :)
Meczup Yazar;
bu sıkça duyduğum bir şey. her zaman iltifat olarak alamıyorum ama, çoğu zaman eleştiri olarak geliyor :) Çok teşekkür ederim, güzel dilekler.
Yorum Gönder