Roberto Ferri / Anima Mundi |
-Bu resmin ana öğesi ne? Vurucu kısmını söyle bana. Kadının kanadı de, adamın koltuk altında giren mızrak de. Ne görüyorsun?
-Düşmek... Mızrak, kanat, meme ucu, ağaç kökleri değil. Uçmak için düşmek.
-Bana somut bir şey söyle. Düşmek, uçmak değil.
-El. Kadının eli. Hem duruşunu konumluyor, hem adamın kalbine dokunuyor hem de kanatlarını işlevsiz kılıyor.
-Bildin.
-O zaman bir soru da benden. Bana bu resmin öyküsünü anlat.
-Kadının tanrısallaşmış olduğunu görüyor mazlum insanoğlu. Kadın öyledir. Sarar, sarmalar. Yükselir böylece. Yükselebildiği kadar.
-Her kadın değil.
-Kabı nisbetince. Çektiği acıdan güç alır. Onunla var olur kadın. İnsanoğulları. Bak, insankızı değil. O el de odur işte.
-Adam tamamen Adem. Bence kanatları sonradan çıktı. Bir oluş olarak. Başı yukarıda ve akış halinde. Yüzünde sessiz bir oluş var. İnsanlığından tanrı(lı)ğa uçacakmış gibi.
-Dayandığı, denge kurduğu yer neresi? Elini koymasa delip geçip parçalayacak gibi.
-Elini koyduğu yer neresi? Adamın göğsü... Adamda mızrak var ama. Ava gelmiş gibi...
Ama kadının kanatları var, avlayamadı.
1 yorum:
Kadın, adamın aklı. Dünya zindanından kurtulmanın hazzını duyumsuyor. Acı çeken, burada kalmaya mahkum beden.Yaralanabilen de o. Kendisini bulup öldürmek için ava çıkmıştı. Hem avladı hem de avlandı.
Yorum Gönder