Mart 13, 2012

çünkü devrimbaz aptal, cahil cüheladan daha aptaldır.

anadoludaki ağır ceza reislerinden biri anlattı; mahkemelerde, sanık bir köylü imiş, savcı da bir kadın. iddianame okunmuş. mahkeme reisi, köylüye dönerek sormuş;

-bak, savcı hanım senin için şu, şu, şu suçları işledi, diyor.
iyice dinledin mi?
ne dersin?

köylü şu cevabı vermiş;
-söyler o, kadındır, sen onun sözüne bakma hakim efendi!

bu masum cevabın tadına varamayan savcı bayan öfkelenmiş, yumruklarını havada sallayarak şöyle bir devrim nutku çekmiş;

-sanığın bu sözleri hem makamımıza, hem şahsımıza, hem de kadınla erkek arasındaki farkları kaldıran büyük devrimimize hakarettir. sanık, memleketin tanzimattan beri her biri büyük bir tarih merhalesi halinde yaptığı ileri hamlelerin, cumhuriyet devrinde bizleri nasıl bir medeniyet zirvesine ulaştırdığını, kadının erkek yanında en yüksek vazifeleri nasıl başardığını inkar etmek suretiyle, irtica zihniyetinin hortlamasına sebep olanların arasında yer alıyor.

köylü hiçbir kelimesini anlamadığı bu nutku, şaşkın ve ağzı açık dinlerken, mahkeme reisi, dinleyiciler arasında birbirleriyle konuşanlara bağırıyor:

-öyle yüksek sesle ne konuşuyorsunuz? ne gürültü ediyorsunuz? mahkeme salonunu kadınlar hamamına çevirdiniz!

*

...bizim devrim bülbüllerinin çoğu bu savcı hanımdan farksızdırlar. münasebetli münasebetsiz inkılaptan bahsederken, hitap ettikleri halkın idraki üzerinde, yazdıklarının ve söylediklerinin bir muşamba üzerinde su damlaları gibi kayıp gittiğini bilmezler. büyük bir avrupa filozofu, sanki onları uyandırmak istiyor:

-gerçek inkılaplar sessiz olur.

değil mi? fazla gürültü mahkeme reisini haklı çıkarır ve memleketi kadınlar hamamına çevirir.

*

Peyami Safa / Din İnkılap İrtica, "Devrim Bülbülleri"
Milliyet / Ekim 3, 1954

1 yorum:

Zeynep Merdan dedi ki...

burdaki hemen hemen tüm alıntıları kendim yazıyorum. bunu da öyle.
zevkle yazdım.
*
devrimbaz kelimesinin mucidi elbette Peyami Safa'dır.