resmin kendi hali; |
Her sabah aynı dünyaya, o bildik dekora göz açmak ne tuhaf.
İrkilerek, sıçrayarak uyanmak ne tuhaf. İlk 5-10 saniye kim olduğunu dahi
hatırlamadan, gördüğün, algıladığın her şeyi anlamlandırmaya çalışmak ne tuhaf.
-burada yazılanlar doğru ama mütemadiyen değildir ve elbette sanat sanat içindir-
Yıllardır, her sabah uyanmalarım ne tuhaf.
*
Yüzünü ve kendini en çok gösterdiğine selam çak. Ayna’yı boş
gözlerin, şişmiş ve değişmiş suratınla selamla.
Yine okundu öğle. Hep
okunur öyle. Farzın yettiğini farz et ve farzından dahi çaldığın vakitle yüzüne
fondöten sür. Yüzün kendi’n görünmesin. İyi sakla kırmızıları. Kırmızı’ya karşı
önlem al. Ugly but cool, büyük tişörtü giy. Bir şey yemeden evden çık.
Vakfa git. Vakf et. Çocuklara şirin görün. Eğitmeye can at,
eğitim gönüllüsü ol. Çocuklara bilgisayar öğret. Evet ablacım, tamam mı ablacım
de.
İkindi kolektiften ahbapların ‘akşamdan kalma’ evine git. Akşamdan
kalma mezelere ve bardaklara bak. Gürcü şarabının yanında kaçmış ikindiye
yazıklanıp, dün kafa çekilen yerde akşamı eda et.
Akşam başka, daha başka vakfın söyleşisine git. Haklı ve öfkeli
olmalı adamı’nın Suriye’de çektiği acıları dinle. Esad’ın kaka bir adam
olduğuna, Suriye’nin direnişinde ne kadar haklı olduğuna bir daha hükmet. Yanındaki
çarşaflı kadının hiçbir tepkisinden etkilenme.
Gittiğin her yerin yabancısı ol.
Yolda biriyle selamlaş. Adının Fidel mi, Büşra mı olduğunu bile
kestireme.
Eski sokağın, uzuun yoluna düş. İçeri geçmiş, gurlayan
midenle markete gir. Abur ve cubur al. Eve git. Sudan sebeplere, en olmaz
şeylere gül. Kahkahalar at. Dişleri yukarıdan aşağıya fırçala. Yüzünü ve
kendini en çok gösterdiğine selam çak. Ayna’yı boş gözlerin ve bitkin yüzünle
selamla.
Yatsı’yı eda et. Kulağa varolmayan ülke’nin, o belde’nin
seslerinden aç. Cenin pozisyonuna geç. Uykulara ve karanlığa git.
*
Şşş. Uyudu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder