uzaktan konuşma
seslerinin geldiği, zift karası tek’liğime çekildiğim bu seher vaktinde, kafam
ellerimin arasında, sesin çıkmadığı, hırlama ve soluk alışına benzer ağlama
nöbetinde fark ettiğim gerçeği yazıyorum.
sonunda buldum nedenini. uzun
zamandır çektiğim hastalığın nedenini.
sana kızmışım.
sana öyle çok kızmışım ki. bencil ama güçsüz, sadece güçsüz çocuk halimle. hep
sevilmeyi ve hep mutlu edilmeyi bekleyen salak çocuk halimle. affet beni. bunu yazmak
feci. bunu yazmak edepsizce. ama nasıl
yalan söylerim sana.
içimi kandıramam.
sana içerlemişim. ben hep sana içerlemişim. çektiğim her mahrumiyette, her mutsuzlukta, her sevilmeyişte, hiçbir
şeye değil sana içerlemişim. sadece sana içerlemişim. beni unuttuğun için. beni
köşelerde bıraktığın için. beni sensiz bıraktığın için. çabaladığım halde beni iyileştirmediğin
için.
la’ya
düştüm, görüyorsun. berikinleri hiç görmedim zaten. bir’i dahi görmemişim. ben hep vav'da
kalmışım. aynı bebekler gibi. hala. yatışım bile, hala öyle değil mi zaten. vav gibi.
kitaplarda hep söylenen o güzel benzetme gibi.
*
Bismillâhirrahmânirrahîm1, 2, 3. Kuşluk vaktine ve sükûna erdiğinde geceye yemin ederim ki Rabbin seni bırakmadı ve sana darılmadı.
4. Gerçekten senin için ahiret dünyadan daha hayırlıdır.
5. Pek yakında Rabbin sana verecek de hoşnut olacaksın.
Duha, (1-5)
2 yorum:
ZM, bazen kafayı yediğini düşünüyorum; yazıların beni gülümsetiyor.
al sana;
http://www.youtube.com/watch?v=Ak-EhzM5oOg
Evet, evet bildin. Arada kafayı yiyorum ben. Uçuyor dimağım.
Nidelim, tanrı bizi böyle yaratmış.
*
Ha bu arada, her türlü tebessüm iyidendir.
Bir dost
–bak şimdi de ben gülümsedim-
Yorum Gönder