Şubat 13, 2015

ZM / Zayiat

Yaklaşık bir hafta önce 2-3 günde bir muhakkak yazdığım, 2 seneyi çoktan geçmiş ve şimdi bedbahtım ki kalem yerine tuşlara dokunarak yazdığım cümlelerimi kayb ettim. Ahmağım çünkü bir kez daha başıma gelmişti ve zerre önlem almadan harfler tuşlamaya devam ettim yıllarca. Sözde defterlere geçirecektim hepsini.

Belki de sanal olanın trajedisi bu. Hızlı, kolay ama güvenilirliği ve sadakati meçhul. Oysa 'kara kaplı bir defter' asla ihanet etmez. Üzerine yağmur damlaları vursa ve yaprakları kırış kırış olsa hatta.

İçimde hüzün yok, boşluk yok ama kayb edince neden üzülür insan? Ya da kalben üzülmese de zihnen üzülmesi gerektiğine şartlar kendini? Hepsini geçtim her kayb nakıslığa mı sebep olur? Hayır, olmaz. Kaybedilen her şey nakıs bırakmaz ki içimizi. Bırakamaz.

O halde kayb olursa nakıs kalacağı şeyleri saklamalı insan. Kaybolmasına gönlünün elvermeyeceği. Belki de bu yüzden bazı kaybetmekler ölüm gibi. Bir daha asla geri gelmeyecekler diye asık yüzümüz. -ama sorun şu ki 'hüzünlü' değil, 'kayıtsız' yüzümüz-

Hem gerçekten hüzne değer ne kayb ettin içim? Öyle çok yanıtın olması gerekiyor ki aslında. Ama yok. Belki arkasından gözyaşı dökeceğim tek şey kayb etmemişimdir gerçekte. Ama kayb ettim işte. En başta masumiyetimi kayb ettim. Çocukluğumu kayb ettim. Saklayamadığım o an'ları kaybettim. Bazen ümidimi kayb ettim. Çok şey kaybettim. 

O halde tıpkı fotograf gibi, an'ı sonsuza kadar saklayan fotograf gibi bana bir şey ver Khodah. Defterler gibi. Kayb etmeye gönlümün elvermeyeceği o kutlu şeyler için bana bir somutlaştırıcı ver. Çünkü içim fazla kayıtsız ve kayıpsız bazen. Bu şekilde giderse yakında kayb olan ama içimi zerre nakıs bırakamayacak bu şeylere rağmen ruhum çoğu nakıslıklardan münezzeh dopdolu olacak.

Amor fati.

.: marlon :.


















Size minicik bir kemeri olan burnun çok karizmatik olduğunu söylemiştim değil mi?
Şimdi de gösteriyorum o halde.

Şubat 05, 2015

Nefes



Her kim bu şah eseri dinlememişse, seher vakti, tabiatın yüzünde dinlesin bunu. 
Ruhuna muhteşem bir ürperti gelmezse, ben ben değilim.

Bir efsun var bu seste.
Seher vakti gibi. Sabah namazına kalkmak gibi bir eser bu.
Seher vakti uhreviliğinde, azametinde ve biraz da korkunçluğunda.

Baş dönmesi. Kesinlikle baş dönmesi.

"Yunus cemalin pak derken,
Cihanda mislin yok derken,
Seher vakti hakk, hakk derken,
Bizi de unutma bülbül."

Yunus.