Haziran 26, 2010

Nietzsche / Böyle Buyurdu Zerdüşt'ten

*
ruhunda sükunete kavuşmak ve mutlu olmak isteyen insanlar,
inanmalı ve iman etmelidir.
ama;
hakikatin peşinde koşanlar, iç huzurundan vazgeçip yaşamlarını bu sorgulamaya adamak zorundadır.

*
niceleri kendi zincirlerini çözemezlerde,
dostlarının azatçısıdırlar.

*
"belki de dostunun sende sevdiği,
gözlerinin kararlılığı
ve;
gözlerindeki sonsuzluğun bakışıdır."

*
"gurur duydukları birşey var. ne diyorlar onları gururlandıran şeye? kültür diyorlar ona. ve kültür, onlara keçi çobanlarının karşısında ayrıcalık kazandırıyor. o yüzendir ki; kendilerine ilişkin aşağılama sözü duymaktan hoşlanmıyorlar."

*
uçurumları sevenin kanatları olmalı.

*
gururlu bir yüceliğe erişmek isteyen ağaç fırtınalı hava ister. yaratıcılık ve keşif de acıda saklıdır.

*
ümitsizlik,
"özfarkındalık" adına ödenen bir bedeldir.

Nakıs

dünya eksik bir yerdir.
yaşamanız gerektiğine inandığınız şeyleri yaşayamadığınızın, sahip olmak isteyip de olamadıklarınızın kırıklığı ve bu kırıklığın yarattığı hüzün.
dünya eksik bir yerdir.
eksik ama güzel,
eksik ama anlamlı,
eksik ama kederli.

*
"bir gün sorarlarsa öfkemin hesabını,
derim ki yaşadım"
ama birşeyler eksik yine de.

a. telli

*

gönül bu dünya bir hiçtir dedi.
dünya için gam çekmek de bir hiç.
gamı def etmek için şarap içti,
bir müddet sarhoş düştü.
aklı başına gelince gördü ki;
aslında bu da bir hiçti.

rind ile zahid

ZM / Yolun Sonu

Yol aramaktır yahut varmanın bir vasıtası.
Yollara düşen ya varmak için gider, ya aramak için.

Varmak isteyenin yolu bellidir, zorluk da sıkıntı da çekse gözlerini mıhlayıp bir hayale, içini doldurarak gider.
Bazen kaybolur gibi olur, kafası karışır gibi olur ama görür ya yoldaki izleri..
Peşine düşer izlerin.
Peşinden gider izlerin.
Çünkü bilir ki iz varsa, bekleyen de vardır.
Varmasa bile, hiç varamayacak da olsa görmüştür ya izleri,
O iz’ler onun haritası, pusulası olur.
İşte bu yol varmak için gidilen yoldur.
Belki varılır, belki varılmaz ama bu yol varma arzusuyla gidilen yoldur.

Kimisi aramak için düşer yollara.
Onlar gitmeyi severler, varmayı değil.
Ruhu seyyah olanlardır bunlar.
Gitmektir, aramaktır, denemek, keşfetmektir onların arzuları.
Onlar aşka âşık olanlar gibidir.
Yol ayrımları, duraklar, zorluklar
Kervansaraylar..
Seyyah ruhlarının aradığıdır aslında.
Ama yok mudur bu seyyahlara da iz bırakanlar?
Vardır.
Her şey vardır.
Ama hiçbir şey yoktur.
Çünkü onların izleri takip etmeye gönlü yoktur.
Onlar gitmeyi, denemeyi severler.
Bazen düşse de içine bir sona varma düşüncesi,
An olur, unutulur gider.

Kimi beklemeyi sever, gelecek diye sevdiğini
Kimi gitmeyi sever, hem de bekletmeyi
Bazısı kendi yolundan gider de
Gene de iz bırakır sevdiğine.

Önemli olan iz bırakmaktır.

Haziran 23, 2010

Enis Behiç Koryürek / Düşündün mü?

ey yabancı adam!.. ey kalbi kalbime kardeş!..
ey ruhumu anlayan ruh!.. ey duygusu duyguma kardeş!..

şair olup bir fikir için ağladığın zamanlarda,
dahilerin elindeki musikarı düşündün mü?

tek başına dolaştığın derin yeşil ormanlarda,
yaprakları kurutacak sonbaharı düşündün mü?

bir hevesle genç yaşında ölmek ister ve titrersin!..
hayat böyle güzelken intiharı düşündün mü?

vakit vakit gözlerinin kapatarak o herkesin
ah ettiği sevda adlı günahkarı düşündün mü?

...

enis behiç koryürek