Aralık 07, 2018

Kendi Kitabını Arayan İnsan

İnsan neden okur bir kitabı? Didaktik, sevimsiz ve küstah bir retorik için? Bilgi çağının bilgili bireyi
ya da ortamların aranan malumatfuruşu olmak için? Dizi izler gibi tek solukta okuduğu romanlar hazzı için? "Hakikat kuşunu avlamak" için? Yoksa, sadece sevdiği için mi okur bir kitabı?

Bilmiyorum. Sanırım ben 12 yaşımda bir Türkçe dersinde "İnsan Ne İle Yaşar?"dan bir pasaj okuyan hocamın zihnime bıraktığı o haz yüzünden başlamıştım. Sonra keşfimin bir parçası dönüştü. Derken, yaklaşık on beş yıldan beri düzenli kitap okuyan şimdiki yılgın bene vardım. 'Okumak için okumak' kadar vaktim de, azmim de yok artık. Bir zamanlar gereksiz, faydasız ve estetikten yoksun kitapların ruhuma, zihnime, kalbime yaptığı tahripler de ortadayken üstelik.

Bu yılgınlık bir tasnife mecbur etti ve kendime üç partlı bir okuma planı yaptım: Ruha, Zihne ve Göze Yapılan Okumalar. Asla birinden ibaret olmayan ve eş zamanlı götürülen bir okuma listesi. Sadece ruha yapılan okumalar insanı dünyadan fazlasıyla koparıyor. Ağır tasavvuf klasiklerine daldığım dönemler öyleydi. Dünyayla sağlıklı bir bağ kuramayacak kadar yeryüzünden uzaklaşmıştım. Sadece zihne yapılan okumalar -akademisyen okumaları genelde bu minvalde- derinlikten yoksun rafine bir malumatı seri bir şekilde konuşmaya montelemekten başka işlevi olmayan bir malumat ukalalığı veriyor. Çok malumat, az idrak. Göze yapılan, estetik bir edebi bakış kazandıran roman, öykü gibi okumalar ise ruhi derinlik ve entelektüel birikim vermekte nakıs kalıyor genelde. Okuma alışkanlığı başlatmak için bu kulvar müsait ama derinleştirmek için yetersiz oluyor.

*


Kısa bir ömre tüm bir insanlık külliyatını sığdırmak imkansızsa; insan hakikati ya da kendi hakikatini, kendine lazım olan kitabı ya da ilmi nasıl seçecek? sorusunun peşine düşen ve tasnif yapan kaç kişi vardır bilmiyorum ama bahse en güzel katkılardan birini Calvino, Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu kitabında yapıyor;

"Okumana gerek olmayan kitaplar,
Okunmaktan başka amaçlar için yazılmış olan kitaplar,
Daha yazılmadan önce okunmuş kitaplar sınıfına dahil olduğu için kapağını açmaya gerek olmadan okumuş olduğun kitaplar,
Yaşayacak başka hayatların olsaydı kesinlikle bunları da okurdun ama ne yazık ki ömrünün geri kalan günleri sayılı olduğu için okuyamayacağın kitaplar,
Okumaya niyet ettiğin ama önce okuman gereken başka kitaplar olmasaydı okumak isteyeceğin kitaplar,
Şu anda çok pahalı olduğu için yarı fiyatına düşmesini bekleyeceğin kitaplar,
Cep baskılarının çıkmasını bekleyeceğin kitaplar,
Birisinden ödünç almayı deneyeceğin kitaplar,
Herkesin okumuş olduğu ve bu nedenle senin de okumuş sayılabileceğin kitaplar,
Uzun zamandan beri okumayı düşündüğüm kitaplar,
Uzun yıllardan beri arayıp bulamadığın kitaplar,
Şu anda üzerinde çalıştığın konuyla ilgili kitaplar,
Her olasılığa karşı elinin altında bulunmasını arzuladığın kitaplar,
Belki bu yaz okumak için bir kenara kaldırabileceğin kitaplar,
Kitaplığında öteki kitaplara eşlik etmesi için gerek duyduğun kitaplar,
Sende beklenmedik ve çılgınca bir ilgi uyandıran, üstelik buna bir gerekçe bulamadığın kitaplar,
Çok uzun zaman önce okunmuş olsa da şimdi yeniden okunabilecek kitaplar,
Hep okumuş numarası yaptığın ama artık gerçekten oturup okumanın zamanı gelmiş olan kitaplar."

*


Descartes, Hakikatın Araştırılması & Dünya ya da Işık Üzerine Deneme'de ise tüm bu tasniflerin ötesinde; çareyi değil, çareyi bulmayı öğreten bir sırrı fısıldıyor, hangi kitabı seçeceği bilgisini bilen, Kendi Kitabını Arayan İnsan'a.

"Ortalama bir insan ne bütün kitapları okumuş olmaya ne de okullarda okutulan her şeyi inceden inceye öğrenmiş olmaya muhtaçtır. Hatta kitaplara fazla zaman ayırması, ortalama insanın eğitimini bozacak bir şeydir."

"Arzu edilebilir bütün bilim kitaplarda olsa bile, onların ihtiva ettiği iyi yanlar o kadar çok lüzumsuz şeyle harmanlanmış ve yığınla koca cilde serpiştirilmiştir ki okumak için insan ömrünün imkan verdiğinden daha fazla zaman ve onlarda faydalı olan yanları teşhis etmek için ise bizzat bulabilmemiz için gerekenden daha fazla deha lazım." 

"İşbu eserde, bu yolların hangileri olduğunu öğretmeyi ve fıtratımızın/tabiatımızın hakiki zenginliklerini de her birimizin bizzat bulabileceği yola ve başka birinden ödünç alması gerekmeyen, hayatını çekip çevirmek için muhtaç olduğu bilime işaret ederek meydana çıkarmayı amaç edindim."

Bence, gayet iyi.



2 yorum:

pelinpembesi dedi ki...

Sizin sınıflandırmanız güzel gerçekten. Okuduklarımı ben de
böyle tasnif ederdim.Son yıllarda bilgi verenleri azalttım.Neden okuduğmu
ben de düşünürüm, ruhumun adını koyamadığım açlığını doyurmak
için, tek bir hayat yaşıyorum kitaplar sayesinde paralel hayatlara
geçiş yaptığımı hisstiğim için okuyorum.
Okumazsam deli olacaktım desemde kitaplara dalmakta beni daha fazla
huzursuz insan yaptı.

Zeynep Merdan dedi ki...

Sanırım artık, iyi bir amaçla başlamayan hiçbir eylemle avunamıyorum. Buna kitaplar da dahil oldu artık. Tasnif bu şekilde yolunu buldu sanırım.

O huzursuzluğa değiyor ama değil mi? Aptal bir mutlulukla yetinemeyecek kadar doz aşımına uğradık bence. :)