elimde değil; "CaNıM YanıORR" |
Tuşlara sıkıntı basarak başlattığım, 4 yılı aşkın süredir
sürdürdüğüm sanal günlüğümün 2012 kısmı yok oldu çünkü –diğer yılları
geçirmiştim- Yüz küsür kayıt yok oldu. İki üç günde bir muhakkak yazdığım, ruh
tahlillerim, küçük keşflerim, kendime kendim için tuttuğum tüm bu kendi
raporları yok oldu çünkü.
Kendimi eksilmiş hissediyorum, çalınmış hissediyorum. Müflis hissediyorum. Cümlelerim dışımda ne
kalıyor ki zaten. Tüm bu senelerden bu cümleler dışında ne kalıyor ki zaten. Her
şeyi o cümleler hatırına yaşamıyor muyum zaten. Ama şimdi hiçbiri yok. 22 yaşımı kaybettim. Aptallığım yüzünden,
üşengeçliğim yüzünden. Önce tuşlara basayım, sonra özenle defterlere geçiririm
takıntısı yüzünden.
Nefret ediyorum üşengeçliğimden. Tembelliğimden. Deftere el
yazımla geçirmem gerekiyordu, saatlerini bile özenle kaydettiğim o sanal
cümleleri el yazımla, emeğimle defterlere, ajandalara kaydetmem gerekiyordu
çünkü. Saklamam gerekiyordu çünkü. Ödevimi yapmadım. Yapmam gerekeni yapmadım. Aptal
bir güncelleme ve hokus pokus. Sanal her şeyden nefret ediyorum bazen.
Bilgisayarlar formatlandığı zaman yaşanan sanal kayıplar
için yazıklanmak değil bu. Hakikaten eksilmiş
hissediyorum. Cümleler için yaşıyorum, yaşamak, keyf almak için yaşamıyorum ki ben.
Atsaydım, yaksaydım, savursaydım umursamazdım, üzülmezdim. Ahmet Cemil’in Mai
ve Siyahını yaptığı gibi yapsaydım zevk bile alırdım. Ama şimdi öyle mi. Şimdi hiç
öyle mi. 22 yaşım yok.
Bağımlıyım evet. Evet, bir tür bağımlılık bu. Kaybetmekten
ölesiye korkmak bu. Bazı şeyleri asla atamayacak olmanın yarattığı takıntılı,
obsesif bir bağımlılık bu. Oyuncaklarımı attığım zaman da olmuştu, bebeklerimi
attığım zaman da olmuştu. İlkokuldaki hatıra defterimi alay edip attığım zaman
da olmuştu. Çünkü ben, kendimle ilgili her .ok söz konusu olduğu zaman hiçbir
şeyi atamıyorum, hiçbir şeyden vazgeçemiyorum. Çöpçüyüm. Çöplerin içinde
yaşıyorum. Çöplerin içinde salak salak rüya arıyorum çünkü.
Oh, oh. Oh, mis gibi. Güzel oldu. Çok güzel oldu. Sırıt şimdi.
4 yorum:
Blogumu tamamen silip atmak istiyorum çoğu kez,ama bir şey henüz engel oluyor.Yazılarımın taslakları yedekte dursa da. Ama bu burada yazmak işinde bir iş var...Ben'likten yalnızlığa kadar bir sürü..N.Narda
ben henriette mektubu değerinde bir şey bulup, havaya uçuracağım N.
sonra da müzeciliği bırakıp, sandıkçılığa döneceğim. -möhü-
müziği, sinemayı, yazı'yla mukayese ettiğim çok oluyor ama kalem hepsini yeniyor sonuçta.
sanal kayıp denince aklıma hep-lise yıllarında vaki olan görmediğim ancak tahhayyülümdeki ağlamaktan şişmiş, maymundan kurbağaya evrilmiş- me ge hemşire geliyor
onu bendeniz görmüştüm efendim. muazzam idi.
Yorum Gönder