35. şu cümleyi yaşayabilmek.
"kaybedecek öyle bir şeyi yoktu ve öyle isteksizdi ki her bir şeye,
üzebilecek tek bir şey kalmamıştı o'nu. her şey olsa da olur, olmasa da olurdu
o'nun için. acıdan zevk alma safhasına da geldiğine göre, içini güçsüz
düşürebilecek tek bir şeyi kalmamıştı keşfsever'in."
36. herhangi bir türünden cibiliyetsiz bir dansı, figürü, oyunu kaygısızca, pür-i neş'e yapabilmek, oynayabilmek. göbek atabilmek.
37. sarılmak. ateşi söndüren, teskin eden ve kalpleri üst üste getiren bir sarılmak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder