Ona İbrahim Tenekeci yazısı bir başlığı iki satırlık bir şiir yapıp adını "vaz makamı" koyduğumu söylemedim. O iki satırlık şiirin ruhumu ne denli özetlediğini de söylemedim. Ona, anla Mona Rosa ben bir deliyim demedim. Ama, o beni anladı. Dibine kadar.
Ben:
"Koşsaydım, yetişirdim
Koşmadım."
A:
"Koşarsan yetişemeyebilirsin. Bu riski göze alamazsın sen."
*
Evet, kibrim sandığım korkumdu belki. Haklıydı, korkuydu bu. Koşup yetişememekten öylesi korkuyorum ki belki, tenezzül etmiyorum ben'e sığınıyordum. Korkaktım ben!
Ama. Durunuz bir dakika! Hayır, bana korkak diyemezsiniz, hayır!
Sonra kibrimi teskin edecek ve ruhumun izzetine toz kondurmayacak o gerçekle dudaklarımdaki tebessümü belirginleştirdim.
Tespiti zekiceydi hakikaten de ama bir eksik vardı.
Yetişseydim? Yetişseydim mütmain olmayacaktım ki. Olamayacaktım ki. İster yetişerek ister başka bir yolla, elde ettiğim tek şey beni mütmain edemeyecekti ki.
"Koşsaydım, yetişirdim
Koşmadım."
Çünkü yetişip, elde etseydim
Bulmuş olmayacaktım.
Peşinden koşulası hiçbir şey, aradığım olamazdı A.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder