Hans Holbein / The Body of the Dead Christ in the Tomb, 1522. |
Bu tabloyu, bu şey'i, Dostoyevski, karısının anılarına göre Budala’ya başladığı yıllarda Basel Müzesi’nde görmüş, çok etkilenmiş ve dakikalarca izlediği söylenir. Hatta Budala romanını, tabloyu gördükten sonra yazmaya karar verdiği şeklinde de rivayetler vardır.
Romanda, Prens Mışkin tabloyu Rogojin’in evinde görür ve Dostoyevski’nin hislerine şöyle tercüman olur:
"O tablo… O tablo insanı dinden çıkarabilir…"
*
Tanrı'nın oğlu!
Nasıl bu kadar ölü, nasıl bu kadar beşeri?
3 yorum:
Bir yerlerde orta parmağın açık resmedilmesi aykırı düşünceye sahip ressamların imzasıdır diye okumuştum sanki
Bu şekilde, dert edindikleri bir takım düşünceler adına resmedilen şahsa yada düşünceye gizliden hakaret ederlermiş
Lakin kaynak gösteremiyorum, maksat mesih olan şahsın beşeriliğine atıfta bulunmaksa başarılı bir çalışma olmuş,
elbette şüpheli parmak işareti bu resmi "biz yaptık nasıl güzel olmuşmu?" gibi bir imzaya namzetmekte ya
kılanmıyor değilim...
böyle bir imzaya ne gerek vardı diye...
bu beden olması gerektiğinden daha ölü ve daha cansız, ne hoş...
olması gerektiğinden daha ölü ve cansız
Kimileri orta parmağın açık çizilmesini belli bir zümrenin imzası kabul eder
ressam yada resmi sipariş eden şahıs aslında bir yas içerisinde değildir
maksat gizliden bu beşeriyet ve acizlikle hakaret etmektir
Bir - iki resim daha görmüştüm bu uhrevi temanın içinde imza olarak kullanılan parmakları içeren
böyle bol olunca imza
kıllanıyor tabi syre dalan beşeriyet
maksat yas tutmakmı yoksa ilgili şahsın naaşıyla ve onu kutsal sayan kitlelerle alay etmek mi...
seyirci resmin değil de resmedenin büyüsüne kapılmaktan korkuyor, onun istediğini görmekten onun istediği gibi düşünmekten tedirgin oluyor
günümüzün zihin yıkama makinelerinin prototipi gibi bişey sanki
mesajın ne olduğu değil de bir mesaja gayret edilmiş olunması uyuz olmak için yeterli
arka planının yoğunluğunu bilmiyordum ama sıradan bir göz'e dahi tesiri böyle ise, sahibesini güzel methediyor olmalı.
Yorum Gönder