Tema bu. |
2013/05/zm-toprak
II
Su idim.
“Biraz
ateş istemiştim” –Feridun Düzağaç, Ağlarsan Düşerim-
Hava’mı
aldım.
Toprak’la
konuştum.
Su:
Sakin biri olacaksın yine. Sevgin sağlam olacak ama bu bile sakin bir hale
dönüşecek sonra. Alışkanlığa ve rutinliğe de. Huzur arayacaksın hep.
Taşkınlığımda bulamayacaksın her zaman, sadece dindiğim zamanlarda. Toprak gibi
mütevazı, kararlı, kendi halinde. Ama ben su’yum. Şimdi dışarıda yağan sesli ve
hareketli yağmur gibi. Değişken, hızlı, ani, beklenmedik. Bazen hep durgun.
Toprak: Benden
başkasıyla yapamazsın. Karışık birisiyle olamazsın. Bende güvenilir ve sağlam
bir zemin bulacaksın. Her ayağın sürçtüğünde yanında olacağım daima. Ama ben de
senden başkasıyla yapamam.
Su:
Kendin gibi sakin, huzurlu, dingin biri bulsan?
Toprak: İşte o zaman rutin ve monoton bir hayatım olur. Ben
tartışmalıyım. Anlatmalıyım ve dinlemeliyim. Senin sorularını düşünmeliyim,
bunlara cevap bulmalıyım ve hayatım boyunca senle uğraşmalıyız. Bu beni dinamik
tutacak tek şey. Diğer türlü ölüden farkım kalmaz. Senin çalkantıların beni
ıslatmalı. Sen bir nehirsin bense senin yatağın.
Su: Erozyon olurum, topraklarını
harcarım. Ya da kurak olursun, sularımı çekersin, üstelik toprağını çatlatırım.
Toprak: Cevabım verdiğin cevapta saklı. Asla dinlenmeme
izin vermezsin sen. Beni bir yere sırtını dayamış görürsen eğer ya ölüyorumdur
ya da ölmüşümdür. Sen durdurmazsın beni.
Su: Su baskın gelir, fazlalaşırsa seni harcayacağım.
Tüketeceğim. Taşkın Su’nun toprağa yaptığı gibi. Toprak baskın gelirse, Su’yum
kuruyacak. Bu iki tehlike hep var olacak.
Toprak:
Sen hiç Nil nehrinin kuruduğunu duydun mu ya da Fırat, Dicle’nin? Bu nehirlerin
topraklarının en verimli topraklar olduğunu bilmiyor musun? Nil nehri tüm
Mısır'a hayat verdi. Toprak ziyan olmaz, kaldı ki senin suyun da kuruyacak gibi
değil...
III
Toprak'ın hakkı vardı. Toprak Su'yu teskin edebilirdi.
Peki, erozyon?
Peki, erozyon?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder