Ernst, Rodolphe / The Perfume Maker |
Parfümlerin isimlerini yazacaktım, peşine anımsattıkları
ve bıraktıklarını. Ama yazamayacağım. Çünkü hediye bir sandığa zor zor
sığdırdığım kutuları, şişeleri kaybettim. Çünkü babacığım atmış. Taşınırken. Ben
yok’ken. Gereksiz ve “çöp” bulduğu için. Kızdım. Ama bir anlamı yok.
Çünkü ne şişeleri ne de üzerine özenle iliştirilen notları bir daha
bulamayacağım. Kapaklarını açar açmaz “o zaman”a gittiğim kokuları
bulamayacağım. En fazla aynı parfümleri kullanan insanlarının kokuları bir
şekilde burnuma değerken.
Koku, zamanlar arasında yolculuğun sihirli ve en kestirme yolu. An’ları saklamak için. Mutsuz da olsa, acı da
olsa, bir an’ı, bir zaman dilimini sonsuz’a kadar saklamak için.
Bir sandık, bir şişe, açılan bir kapak ve koku, o kokuyu ilk kez aldığın zamanda insan;
Bir sandık, bir şişe, açılan bir kapak ve koku, o kokuyu ilk kez aldığın zamanda insan;
Cecile, İris: Bunu net hatırlıyorum, midemi bulandıran, tuhaf bir
heyecan, en kakalısından kaygı veren kokusuyla. Sandıkta şişesini ve kapağını
her açışımda istediğim kadar uzak bir zaman ve mutlulukta olayım o ruh haline
girdiğim, heyecanlı ve kaygılı.
Mandalina kokusu: Kesinlikle ilkokul. Yanan sobanın
üzerine mandalina kabuklarını koyan babam ve biz ödev yaparken burnumuza gelen
yanık mandalina kokusu. Ve yerli malı haftası, aralıkta en çok bulunan ve
hepimizin getirdiği mandalinaların kokusu.
Kazablanka, beyaz zambak ya da mis zambağı: Dershane
zamanı. Bir tane alsam da, nerdeyse 1 hafta süren kokusuyla. Belki üç dört kez
okuduğum Vadideki Zambak, belki o vakitler içinde bulunduğum melankolik ve
hastalıklı halin etkisiyle, bir iç çekişle başka diyarlara götüren o tuhaf koku. Güzel,
zarif, kırılgan ve şair koku.
Islak beton kokusu: Mahallede, çocukken ve evin önünde
oynanan oyunlar, merdivenleri annem ya da kadınlar yıkamış, üzerine güneş vursa
da kokusu iyi fark edilen ıslak beton kokusu.
Kokulu not defterler: Çok, çok eski ve birinci,
ikinci sınıflara götüren ucuz parfüm kokularına benzeyen ve oldukça yoğun olan
kalpli, geneli Barbie bebekli figürlü o defterlerin kokusu.
Cami kokusu: Gül suyu, esansla karışmış, bazen güzel
bazen kirli de kokabilen o koku.
Anne kokusu: Her annenin vardır ve özellikle
üzgünken hissederiz.
Anneannemin evinin kokusu: Sakin, yalnız ve temiz.
…
*
Ne çok değil mi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder