Aralık 17, 2012

Tanımlar XIV / Muhayyel Kuşlar

(iki deruni adam.. ve iki deruni adamın kuşları..)

yabancı, yabancı, erişilemez şahikaların sevdalısı, niçin kartalların yuvalarını kurdukları dorukların arasını mesken edinirsin?
niçin ulaşılamazı ararsın?
hangi fırtınaları düşüreceksin ağına,
ve hangi muhayyel kuşları avlayacaksın semada?

Halil Cibran / Ermiş
(syf: 113-114)

*

bir gece uykudan uyandım, adeta gaybi bir mesaj bu sözü kalbime vahyetti.
"biz yoklukta uçan hayali kuşlarız."

manasını uzun bir süre sonra anladım, ruhunu şimdi hissediyorum.
o halde biz neyiz?
hiçbir şey.
yoklukta bir hayal.

Ali Şeriati / Yalnızlık Sözleri
47. Bölüm

2 yorum:

Larus Cachinnans dedi ki...

Varlık üzerine düşünmek yokluğa çıkarıyor çoğu zaman. Tehlikeli bir bilgi var orada yalnızca kısacık bir an anlaşılabilecek türden. Hatırlamaya çalışmaksa daha çok uzaklaştırır ancak. O kısacık anda hissedilenin hatrıdır benim için varlığı anlamlı kılan. Yoksa bu kısıtlı akılla sonsuz dünyayı anlamak ne mümkün..

Zeynep Merdan dedi ki...

an'lık bir sezginin, daim bir düşünceden kıymetli olduğunu bilsem de, iç'teki o zifiri karanlığı kapatmak için, o bir geveze sesi susturmak için, bir tane de olsa, muhayyel de olsa, nokta kadar küçük de olsa, o mavi gökyüzünde bir kuş görmek istiyor insan.

sonsuzluktan bir haber getirmiştir diye. ya da belki de sonsuzluğa gidiyordur diye.